Showing posts with label hırsızlık. Show all posts
Showing posts with label hırsızlık. Show all posts

Saturday, March 21, 2015

Laptopumu kaybettim hükümsüzdür


“Laptopumu açabildiğim her yer ofisim” söyleminin devamı olarak bazı kafelerin birçok ofisten fazla iş ürettiğine inanıyorum. 




Ankara’yı bilenler için bu “ofis kafelere” verilebilecek en iyi örnek şüphesiz Kafes Fırın’dır. Üniversite yıllarımda limonatası için gittiğim ve benziliğin içinde bir ufak bir kafe olan, şimdilerde ise iki görüşme arasında çalışmak için gittiğim Kafes Fırın kendini geliştirip her anlamda Ankara’nın gurur duyması gereken markalardan biri haline geldi. Ankara’ya iş için geldiyseniz ve vaktiniz olursa Eskişehir yolundaki Kafes Fırın’a mutlaka uğrayın. Ankara’daysanız ve şimdiye kadar gitmediyseniz de bu eksiğinizi hızlıca tamamlamanızı öneririm.



Hayır, burası kafe-yiyecek-içecek blogu olmadı. Mobil ofis konseptine girmişken keyifli bir ortamı ve lezzetli tatları paylaşmak istedim sadece.

Laptoplar ve tabletler sayesinde işimizi gittiğimiz her yere götürme imkanımızın olması bizlere çalışma alanı konusunda esneklik sağlarken beraberinde de bazı riskleri hayatımıza soktu. Bunların başında laptopumuzu kaybetmek veya çaldırmak geliyor. Belki ikinci planda laptopların, sıvı dökülmesi veya düşmesi sonucu fiziksel olarak hasar görmelerini sayabiliriz. Laptoplardan bahsederken aslında işimizi yapabilmemizi sağlayan bütün taşınabilir cihazlardan söz ediyorum, tabletlerimizi ve kurumsal e-posta alıp gönderdiğimiz akıllı telefonlarımızı da düşünmeliyiz.


Laptop kaybının gerçek değeri nedir?
 Kimimiz pahalı laptoplar kullanırken kimimiz ise şirketin verdiği, zor açılan ve zor kapanan eski laptoplar kullanıyor olabiliriz ancak yaşanacak bir çalınma veya kaybolma olayında kaybımızın cihazın etiket fiyatıyla sınırlı olmayacağını şüphesiz hepimiz biliyoruz. Aşağıdaki fotoğrafı bu Cumartesi günü Ankara’da çektim. Gördüğünüz gibi laptopun kendisinden çok içindeki verilerin derdine düşülmüş ve olayın yaşandığı sokakta pek çok noktaya bu yazı yapıştırılmış.



Araştırma kuruluşu Ponemon Institute tarafından 138 laptop kaybı olayı üzerinde yapılan bir araştırma sonucunda ortalama bir laptop kaybı olayının 50,000 A.B.D. Dolarına mal olduğu belirtilmektedir. Raporda bu değere yeni laptop bedeli, kaybolan veriler, konuyla ilgili yaşanan iş kaybı ve hatta yeni laptop kurulumu için harcanan bilgi işlem personeli zamanı gibi pek çok konuda görünen veya görünmeyen giderler hesaplanarak ulaşılmış. Laptopun kurumsal merdivenin hangi basamağında kullanıldığına göre bu değer azalabilir (orta kademe yöneticilerde ortalama 28,000 A.B.D. Doları) veya artabilir (üst kademe yöneticilerde ortalama 61,000 A.B.D. Doları).


Laptopunuzu nerede çaldırırsınız?
Sizin de ilk aklınıza gelen yerlerdir; araba, ofis dışında çalıştığımız ortamlarda veya havaalanı gibi seyahat sırasında bulunduğumuz yerlerde. Prey Labs tarafından yayınlanan bir blog yazısında ise araştırmalarına göre, laptopunuzu çaldırma ihtimalinizin en yüksek olduğu yerler şunlar;

Arabanız: Yukarıda paylaştığım yazıda tarif edilen olay. Hırsız araba camını kırıp laptopu veya laptopun içinde bulunduğu çantayı çalar. Düşündüğümüzün aksine AVM veya havaalanı gibi halka açık otoparklarda bıraktığımız arabalar güvende değildir ve bunun sonucunda arabanın içerisinde bıraktığımız şeyler de aynı oranda güvensizdir. Yeri gelmişken; arabanın bagajından laptop çaldıran arkadaşlarım oldu (ve hayır laptopu arabanın bagajına AVM’ye park ettikten sonra koymamışlardı).

Halka açık alanlar: İnsanların toplandığı, oturduğu, bulunduğu kalabalık yerler laptop hırsızlıklarının yaygın olarak görüldüğü yerlerdir. Bu alanlarda bir de kablosuz internet hizmeti de varsa, hırsızlar buradaki taşınabilir cihaz yoğunluğuna uygun olarak oranın fırsatlarla dolu olacağının farkındadır. Havaalanları veya otobüs terminalleri, genel olarak hırsızlıkların sık görüldüğü yerler oldukları gibi taşınabilir cihaz özelinde de hırsızlık faaliyetlerinin yoğun olduğu yerlerdir.

Ofisiniz: AVM otoparkında bıraktığınız arabanız gibi, ofisiniz de aslında güvenli bir ortam değildir. Bundan birkaç yıl önce, Ankara’da bir Bakanlık binasına “çiçek getirdik” bahanesiyle ellerinde çiçekle giren 2 kişi en üst kata çıkmış ve aşağı her katta bulabildikleri laptopları, cüzdanları, çantaları ve diğer kıymetli eşyaları “toplayarak” inmişlerdir. Çalışma ortamınız satış ofisi, devlet dairesi veya mağaza gibi “halka açık” ise buraların güvenli olmadığını bilmekte fayda var.


Hangi tedbirleri almalıyız?
Laptop hırsızlıklarına karşı alabileceğimiz tedbirleri fiziksel ve bilgi güvenliğine yönelik olarak 2 gruba ayırabiliriz. Fiziksel olarak alınacak tedbirlerin başında aklınızı kullanmak ve içgüdülerini dinlemek gibi zaten başka eşyalarınızın çalınmasını engellemek için uyguladığınız tedbirler gelir. Biraz daha somutlaştırmak ve akılda kalmasını sağlamak için laptopunuzun çalınmasını önlemek için iki basit benzetme yapabiliriz.

En geçerli kural “laptopunuza nakit para gibi davranın” olacaktır. Bir kafede çalışırken tuvalete gidecek veya kahvenize biraz daha şeker alacak olsanız ve masanızda 10 adet 200 TL banknot olsa tahmin ediyorum onları yanınıza alıp öyle kalkarsınız. Aynı kuralı laptopumuza uygulamanın sonsuz faydası olacaktır. En kötüsü, benim başıma sıkça gelir, garson “ kalkıyor musunuz?” diye sorar, siz de benim gibi “yok, sadece tuvalete gidiyorum” dersiniz. Utanılacak bir şey yok. Benim genelde uyguladığım kural fiziksel teması kesmemektir. Örneğin yemek yerken laptop çantada ve yanında olsa bile kolumla veya bacağımla sürekli temas halinde dururum (özellikle güvenlik konularında “normal” olduğumu hiç iddia etmedim, siz isterseniz daha rahat davranabilirsiniz tabii ki)

İkinci kural ise “1 saniye bile olsa gözünüzü laptopunuzdan ayırmayın olacaktır”. Hırsızlık olayları dakikalarca sürmez, 1 en fazla 2 saniye içerisinde olur biter. Bu nedenle bir arkadaşlar sohbet etmek için kalkmanız gerekse bile ya masadan uzaklaşmayın, ya da laptopunuz görebileceğiniz bir yerde ve laptopunuza sık sık bakarak konuşun. Bu noktada sadece laptopa odaklanmanın ötesinde etrafta kimlerin olduğuna ve nereye doğru hareket ettiklerine de bakmanız gerekir. Özellikle birisi laptopunuzla sizin aranızdan geçerken daha da dikkatli olmanız gerekir. Bir kaç kez bir arkadaşımla konuşurken “özür dilerim, laptopumu göremediğim için tedirgin oldum, şurada konuşalım mı?” dedim ve sohbete laptopumu görebileceğim bir noktada devam ettik - “normal” mi? Bu kelimeyi anladığımdan emin değilim? :)

Laptop kayıplarında asıl canımızı yakan bilgi kaybını engellemek içinse aşağıdakileri uygulamakta fayda var.

Parola kullanın
BIOS seviyesinde bir parola belirleyin. Evet, bunlar atlatılabiliyor ve sıfırlanabiliyor ama laptopumuzu bulan kişiyi uğraştırmak önemli. Böyle bir önlemle birlikte laptopun altında bulunacak “bulana ödül verilecektir, şikayetçi olunmayacaktır” türünde bir yazı (ödül rakamını yazmak daha cazip olabilir) bu noktada hırsızın laptopunuzu size getirmesini bile sağlayabilir. BIOS parolasına ek olarak işletim sistemine de ulaşmak için kullanıcı ve parola belirleyin.

Verilerinizi şifreleyin
Dosyalarınızı ve verileriniz şifrelemek hırsızı bir miktar uğraştıracağı ve verilerinizi üçüncü taraflarca erişilemez hale getireceği için mutlaka kullanılması gereken bir çözümdür. Hırsızı uğraştırmanın ne kadar etkili olacağı konusunda şüpheniz varsa, bu insanların çalışmak yerine en kolay yoldan para kazanmaya çalıştıklarını hatırlamanızda fayda var. Şifreyi çözmeye uğraşacak sabrı olsa zaten o işi yapmazdı herhalde.

Verilerinizi yedekleyin
Tamam, olan oldu her şey gitti. Şifrelediğimiz ve parola kullandığımız için büyük ölçüde içimiz rahat ama dosyalarımıza ihtiyacımız var. Bu noktada dosyalarımızı yedeklemiş olmamız hayatımızı çok kolaylaştırabilir. Düzenli olarak ve sık aralıklarla yedek almak veri kaybınızı azaltacak en etkili çözümdür. Yedekleme işlemini satınalacağınız bir harici disk kullanarak da yapabileceğiniz gibi bulut yedekleme hizmetlerinden birisinden de faydalanabilirsiniz.

Diğer konular
İnternet tarayıcılarınızın hatırladığı bütün parolaların hırsızlar tarafından ele geçirileceğini düşünün. Bu nedenle “beni hatırla” seçeneğini günlük hayatınızdan çıkartmanız (ki zaten en başında yeri yoktu) faydalı olacaktır. Her ihtimale karşı bir kayıp/çalıntı olayından sonra bütün parolalarınızı değiştirmenizde fayda var.

Laptopunuzda mümkün olduğunca az veri tutun. 3 yıl öncenin fiyat tekliflerine arada bir ihtiyacınız olabilir (yoksa zaten silin) bu durumda bu dosyaları ofiste bir sunucu üzerinde tutmak daha mantıklı olacaktır. Laptopunuz çalındığında üzerinde ne kadar az veri olursa olayın etkisi o kadar az olacaktır.


Kurumsal olarak ne yapılmalı?
Genel olarak çalışanların ve özellikle de iş için seyahat edenlerin hırsızlıklar konusunda farkındalığının artırılması için çalışmalar yapılmalıdır.

Laptop hırsızlıklarının olması durumda çalışan sorumluluğun biliniyor olması önemlidir. Sorumluluğun ne kadarı yüklenir, tazminat süreci nasıl olur gibi konularda karar yönetimin olacaktır benim bir yorum yapmam doğru olmaz. Çalışana hiç sorumluluk da yüklenmeyebilir, önemli olan bunun biliniyor olmasıdır.

Kuruma ait laptopların detaylı ve güncel envanterinin tutulması çok önemlidir.
İş gereği seyahat eden çalışanların harici disk kullanma kurallarının belirlenmiş olması önemlidir. Bu senaryoda harici diskler veri kaybını azaltacak bir çözüm olarak görülebilir.
Laptoplarda bulunan verilerin düzenli olarak yedeklenmesi için bir yapı kurulmalı ve kullanılmalıdır.

Laptoplar üzerinde kurumun logosu (isteğe bağlı olarak daha önce belirttiğim ödül ve iletişim bilgilerinin) silinemeyecek şekilde bulunmasında fayda vardır.
Kurum genelinde yapılacak bir “önemli bilgi envanteri” çalışması kapmasında veya laptop özellerinde hangi çalışanın laptopunda hangi verilerin bulunduğunun listesinin çıkartılması önemlidir. Laptopla birlikte gerçekten ne çalındığını ancak bu sayede takip edebiliriz.

Çalışanların çalıntı/kayıp olaylarını raporlayabileceği bir sürecin oluşturulması ve yürütülmesi önemlidir.



Sunday, September 21, 2014

Akıllı Telefon Güvenliği

Bu “işlere” ilk başladığım zamanlarda ele geçirdiğim bir bilgisayarla ilgili en büyük endişelerimden birisi kullanıcının bilgisayarı kapatıp yatmaya gitmesiydi. Akıllı telefonlar hayatımıza bu kadar girdiğinden beri ise bu endişem ortadan kalktı. Akıllı telefonların da kapsama dahil olduğu sızma testlerinde ise dertlerim daha çok hedefin telefonu şarja takmayı unutmaması veya kullanıcıyı "uygunsuz" bir durumda yakalamakla ilgili. 

Resim 1: Hacklenmiş akıllı telefon (temsili)

Aslında birer bilgisayar olan ve nedense “Akıllı Telefon” diye aşağıladığımız bu cihazlar saldırganların ufkunu genişleten, daha önce hayal bile edemediğimiz şekilde hedefe yaklaşmamızı sağlayan birer saldırı vektörüdür. Bilgisayarınızı taşımadığınız/götürmediğiniz ama telefonunuzun yanınızda olduğu durumları düşünün. Şimdi de günün her anında sizi izleyen veya dinleyen, her konuşmanıza şahit olan, her SMS ve Whatsapp mesajınızı okuyan ve çektiğiniz her fotoğrafı gören biri olduğunu düşünün. Ürkütücü değil mi? Her gün binlerce akıllı telefonun saldırganlar tarafından ele geçirildiğini gösteren araştırma sonuçlarını da göz önünde bulundurursak, bu cihazların güvenliğine ne kadar önem vermemiz gerektiğini anlarız.

Akıllı telefonlarımızın güvenliği sağlamak alabileceğimiz bazı basit tedbirleri hatırlamakta fayda var.

PIN kodu ve ekran güvenlik kodu
Telefonunuzun ana ekranındaki kullanıcı kodu ilk savunma hattınızı oluşturur. Birilerinin telefonunuzdaki verilere, arama kayıtlarınıza veya fotoğraflarınıza izinsiz erişebilmesini engellemek için mutlaka kilit kullanın. Kilidi, telefon belirli bir süre kullanılmadığında, otomatik olarak devreye girecek şekilde ayarlayın.

Telefonunuzun güvenlik ayarlarını bozmayın
Fabrika ayarlarını değiştirmek önemli güvenlik kontrollerinin devreden çıkmasına neden olur. Android cihazınızı rootlamak ve iPhone üzerinde yapılan jailbreak işlemi cihazın üreticisi tarafından yerleştirilen çok önemli güvenlik özelliklerinin devreden çıkmasına ve kullanılamamasına neden olur.

Yedekleyin
Rehber, belge ve fotoğraflar gibi cihazınızın üzerinde bulunan verileri yedekleyin. Yedekleme işlemi için bilgisayarınızı, üreticinin sağladığı yedekleme özelliğini, GSM operatörlerinin sağladığı yedekleme hizmetleri, uluslararası yedekleme hizmetleri veya basit bir hafıza kartı bile kullanılabilir. Böylece telefonunuz çalınır, kaybolur veya bir nedenle bilgilerinize erişemez olursanız kayıp yaşamazsınız.

Sadece güvendiğiniz uygulamaları yükleyin
Her hangi bir uygulamayı indirmeden önce mutlaka araştırın. Uygulamaları sadece güvendiğiniz kaynaklardan indirmek, yayıncının adına dikkat etmek ve uygulamayı arama motorlarında sorgulamakta fayda var. Örneğin bir dönem çok popüler olan “Flappy Bird” oyunu Google Playstore’dan kaldırıldıktan sonra forumlarda ve internet sitelerinde yayınlanan sürümlerinin neredeyse tamamı kullanıcı bilgilerini çalmaya yönelik zararlı yazılım barındırıyordu.

Uygulamaların izinlerine dikkat edin
İndirdiğiniz uygulamanın amacına ve istediği izinlere dikkat edin. Telefonunuzdan özel servis numaralarına (bkz. 900’lü hatlar ve uluslararası özel servis numaraları) yapılacak aramalar size para kaybettirir. Bunun dışında kötü niyetli kişiler tarafından yayınlanan uygulamaların kişisel bilgileri çalmaya yönelik özellikler barındırdığını da unutmamak gerekir.

Güvenlik uygulamalarını yükleyin
Hırsızlığa karşı tedbirinizi alın ve telefonunuzun yerini belirten ve verilerinizi uzaktan silmenize imkan veren bir güvenlik uygulamasını mutlaka yükleyin. Buna ek olarak bir antivirüs uygulamasının da mutlaka yüklü olması gerekir.

İşletim sistemini güncelleyin
Ne kadar söylesem az, akıllı telefon aslında bir bilgisayar. Tıpkı bilgisayarınızda olduğu gibi güvenliğiniz için işletim sistemini güncellemeniz ve üretici tarafından yayınlanan yamaları yüklemeniz gerekiyor.

Kablosuz ağlarda dikkatli davranın
Kablosuz ağlara herkesin bağlanabileceğini unutmayın. Özellikle kalabalık veya popüler mekanların kablosuz ağlarının saldırganlar için çok iştah açıcı hedefler olduğunu belirtmekte fayda var. Kablosuz ağlar üzerinden hassas bilgilerinize veya kişisel bilgilerinizin bulunduğu, alışveriş siteleri, sosyal medya siteleri, iş yerinde kullandığınız uygulamaları ve e-postalarınız gibi yerlere erişirken çok dikkatli olun. Mümkünse bunlara GSM şebekesi üzerinden erişim sağlayın ve halka açık kablosuz ağlardaki kullanımınızı en az seviyede tutun.

Diğer önemli noktalar
Kullanıcı adı ve şifre kullanarak girdiğiniz sitelerden mutlaka “çıkış” linkini kullanarak çıkın
SMS, Whatsapp mesajı veya eposta ile gelen internet bağlantılarına dikkat edin
Kullanmadığınız zaman Bluetooth bağlantınızı kapatın
Satmadan önce mutlaka bilgilerinizi silin (silindiğinden emin olun)
Telefonunuz çalınırsa mutlaka Polis’e haber verin

Tuesday, August 19, 2014

Sürekli bir yerler hackleniyor

Evet, her gün yeni bir güvenlik ihlali duyuyoruz. Önce SSL sertifikalarının güvenliğini ihlal eden "Hearbleed" çıktı, sonra alakasız bir Rus hacker çetesi ellerinde milyarlarca kullanıcı bilgisi olduğunu açıkladı. Bundan önce Evernote, ondan önce Ebay... Sürekli birşeyler oluyor ve ben her seferinde aynı tweetleri atıyorum: "bilmem neresi hacklenmiş, parolanızı değiştirin"... Dünyanın en iyi radyo programı "Özgür'le Morning Show" da duyurmama yardımcı oluyor. (Ayrıntılar için http://www.maxfm.com.tr/)

Resim 1: Ebay hacklendi

Resim 2: Evernote hacklendi. 

İnternet kimliklerinizin kötü niyetli kişilerin ellerine geçmesine neden olabilecek bu durumlarda işi gücü bırakıp parola değiştirmeye koşmamak için alınabilecek bazı basit tedbirler var. 

1. Bütün yumurtalarınızı aynı sepete koymayın
Belirli işler ve hesap türleri için kullanılmak üzere farklı eposta adresleri oluşturun. İlk aklıma gelenler; bankaya vermek üzere, alışveriş sitelerinde kullanılmak üzere, sosyal medyada kullanılmak üzere, ve Androi cihazınızda kullanılmak üzere çeşitli eposta adresleri almakta fayda var. Böylece sosyal medya için kullandığım bir eposta adresime Turkcell veya Turk Telekom faturası görünümlü bir eposta gelirse bunun sahte olduğunu kolayca anlayabiliyorum. 

2. Eposta adresiniz dışında bir kullanıcı adı belirleyin
Bu sayede saldırganların eposta adresinizi öğrenmesi yetmeyecek, bir de kullanıcı adınızı tahmin etmek zorunda kalacaklardır. 

3. Her hesap için farklı bir parola (şifre) kullanın
Hesabınız olan her hangi bir sayfa veya uygulama hacklenirse saldırganların diğer hesaplarınız tehlikeye girmeyecektir. Parolayı hatırlamak için sitenin adından faydalanabilirsiniz, diyelimki asıl sifreniz 0312@nKara bunu Facebook için 0312FB@nKara, Instagram için 0312IG@nKara, Gmail için 0312GM@nKara veya Twitter için 0312TW@nKara şeklinde kullanabilirsiniz. 

Yeri gelmişken; https://howsecureismypassword.net/ adresinden kullandığınız parolanın saldırganlar tarafından tahmin edilmesinin ne kadar süreceğini öğrenebilirsiniz (Yine de parolanızı buraya yazmamanızda fayda var). 

Yukarıdaki örneği ele alırsak 0312ankara aşağıda görüldüğü gibi 10 günde kırılabilirken, 0312@nKara parolasını tahmin etmek 58 yıl sürecektir. 58 yıl iyi bir rakam gibi görünse bile bu parolanın sonuna basit bir ünlem işareti eklemek parola tahmin etme süresini 4.000 yıla (yazı ile dört bin yıl) çıkartmaktadır.

Resim 3: Basit bir masaüstü bilgisayar ile 10 günde kırılabilen parola: 0312ankara

Resim 4: Parolayı 0312@nKara yapmak tahmin etme süresini 58 yıla çıkartıyor

Resim 5: Sonuna basit bir ünlem işareti ekleyerek parolayı 0312@nKara! yapmak tahmin etme süresini 4000 yıla uzatabilir.


4. Fazla bilgi vermeyin
Kayıt olurken sadece gerekli olan bilgileri doldurmakta fayda var. Bu sayede, güvenlik ihlali yaşanması durumunda hakkınızda mümkün olabildiğince az bilgi kamuya mal olur. 

5. Haberi duyduğunuzda parolanızı değiştirin
Üye olduğunuz siteyle ilgili bir güvenlik ihlali haberi duyduğunuzda parolanızı değiştirin. İdeal şartlarda, bu tür hacklenme haberlerini duymasanız bile, parolanızı yılda birkaç kez değiştirmenizde fayda var. 

6. Güçlü parola belirleyin
Bu konuda sayflarca yazı yazılabilir ama iyi bir parolanın temel özelliklerini ele alacak olursak şunları söyleyebiliriz;

  • Sadece harf veya sayıdan oluşmamalı
  • Eşinizin, tuttuğunuz takımın veya çocuklarınızın adını içermesin
  • Doğum tarihiniz gibi halka açık bilgiler içermesin
  • Sözlükte bulunan bir kelime olmasın. Buna yabancı kelimeler de dahil
  • Parolanızı kimseyle paylaşmayın. Evet, aklınıza şu anda kim geldiyse, o da dahil
Güvende olmanıza faydası olması dileğiyle. 



Tuesday, March 4, 2014

Ücretsiz eğitim: Sosyal Mühendislik

Geçen sene pek çok üniversitede ücretsiz olarak verdiğim Siber Güvenlik ve Hacking konulu eğitimin devamı olarak bu sene davet eden Üniversitelere aşağıdaki eğitimi ücretsiz vereceğim. 

Geçen seneki eğitim daha ziyade Mühendislik bölümlerinin öğrencilerine yönelikti. Bu seneki ise Satış, Pazarlama veya Reklamcılık gibi alanlarda çalışmayı düşünen veya satış ve ikna gibi temel becerileri kazanmayı dileyen herkesin işine yaracak bir eğitimdir.

Dolandırılıcık tarihin en "başarılı" örneklerinden biri olan Osman Ziya Sülün (nam-ı diğer Sülün Osman) mesleğinin zirvesindeyken. 

Siber saldırılarda kullanılan sosyal mühendislik yöntemlerinin yüzyıllardır süregelen dolandırıcılık tekniklerinden özünde farklı olmamasının nedeni insanlar arasındaki iletişimin doğasından kaynaklanmaktadır. Aslında, reklam kampanyalarında veya satış toplantılarının en ateşli pazarlık bölümlerinde kullanılan yöntemler de bunlardan farklı değildir. Bu bakış açısıyla hazırlanan eğitim katılanlara iş ve özel yaşamlarında iletişimi kontrol altına almalarını sağlayacak bir temel vermeyi amaçlamaktadır. 

Eğitimin İçeriği:
  • Dolandırıcılığın kısa tarihi
  • Önemli dolandırıcılar ve yöntemleri
  • Sosyal mühendislik temelleri
  • Örnek olaylarla sosyal mühendislik saldırıları
  • İnsan ve iletişimin doğası
  • İnsanları etkilemek için kullanılan yöntemler
  • Satış kapatmak için sosyal mühendislik
  • Sosyal ilişkileri iyileştirmek için sosyal mühendislik (5 adımda kız tavlama sanatı)
  • Reklam ve marka iletişimde sosyal mühendislik
  • Beden dili ve sözlü olmayan iletişim
  • İletişimde yalanı yakalamak
  • Müzakere (pazarlık) teknikleri 
  • Hayatınızı kolaylaştıracak bazı sosyal mühendislik teknikleri


Eğitim süresi: Yaklaşık 4 saat




Saturday, November 23, 2013

Hackerlar fiyatlarını güncelledi

"Kredi kartı bilgisi satın almak çok pahalı değil, 5 - 10 dolardır" dediğimde karşımdakiler hep şaşırırdı. Sonunda tahminlerimin çok da temelsiz olmadığını kanıtlayacak bir araştırma yayınlandı.
Bizden zararlı yazılım veya hacking ile çaldıkları bilgileri sattıkları geniş bir küresel pazar var.

Kredi kartı ve kimlik bilgilerinin satıldığı derin internet'teki pazar (temsili)

Yapılan araştırmalar ışığında yer altın dünyasının hacking fiyat listesinin aşağıdaki gibi şekillendiği görülmektedir.

A.B.D. Visa ve Mastercard kredi kartı bilgisi (CVV kodu dahil): 4 USD
A.B.D. American Express kredi kartı bilgisi (CVV kodu dahil): 7 UDS
Avrupa Visa ve Mastercard kredi kartı bilgisi (CVV kodu dahil): 15 USD
Avrupa American Express kredi kartı bilgisi (CVV kodu dahil): 18 USD
A.B.D. kredi kartı manyetik şerit ve çip bilgisi (Track 1 ve Track 2): 12 USD
Avrupa kredi kartı manyetik şerit ve çip bilgisi (Track 1 ve Track 2): 28 USD
Pek çok nedenle kredi kartı bilgileri sanıldığı kadar cazip değildir. Bu numaraların teker teker değil, geçtiğimiz günlerde çiçek gönderme sitelerinde olduğu gibi, yüz veya binlerle ele geçirildiği düşünürse saldırganların sürümden kazandıkları görülmektedir.

A.B.D. "Fullz" kimlik bilgileri: 25 USD
Kurbana ait aşağıdkai bilgilerin tamamına "Fullz" adı verilmektedir;
Kimlik bilgileri
Ev adresi
İş adresi
eposta adresi (parola dahil)
Sosyal güvenlik numarası
Vatandaşlık numarası (varsa)
Banka hesap bilgileri
İnternet bankacılığı bilgileri

70,000 - 115,000 USD bakiyeli banka hesabı erişim bilgileri (kullanıcı adı/parola): 300 USD

1,000 bilgisayarlık zombi ordusu: 20 USD
5,000 bilgisayarlık zombi ordusu: 90 USD
10,000 bilgisayarlık zombi ordusu: 160 USD
15,000 bilgisayarlık zombi ordusu: 250 USD
Bir yere saldırmak veya ele geçirilen bilgisayarı kullananların kişisel bilgilerini çalmak için kullanılabilir. Korsan yazılım kullanıyorsanız ve/veya anti virüs yazılımınız yoksa büyük ihtimalle bilgisayarınız bunların arasında.

Web sitesi hackleyip bilgi çalmak: 100 - 300 USD arası

DDoS saldırısı: Saati: 3 - 5 USD, Haftası: 90 - 100 USD, Ayı: 400 - 600 USD
DDoS saldırıları bir siteyi erişilmez hale getirmek için bu sitenin kaynaklarının (internet bağlantısı veya hizmet verebildiği kullanıcı sayısı) saldırgan tarafından tüketilmesidir. Bunun sonucunda normal kullanıcılar siteye erişemeyecektir.

Bize çok önemli gibi gelen bu bilgilerin bu kadar ucuza satılmasının nedenlerinden biri de gerekli güvenlik önlemlerini almayan bizleriz.


Sunday, November 17, 2013

Alışveriş Yaptığınız Site Hacklendi

Alışveriş yaptığınız site hacklenir ve kredi kartı bilgileriniz çalınırsa ne olur?
Her geçen gün hataımızın bir parçası olan internet üzerinden alışveriş konusunda hazır olmamız gereken olumsuz senaryolardan birisi ne yazık ki kredi kartı bilgilerinizin hackerların eline geçmesi olur. Kullanıcı olarak bizim yapabileceğimiz bir hata nedeniyle olabileceği gibi bu olumsuz durum, sitenin hacklenmesi sonucu da olabilir.

Geçtiğimiz hafta İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Siber Suçlar Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan bir operasyonda suçluların bilgisayarlarında, özellikle çiçek gönderme sitelerine ait, müşteri bilgileri bulunmuş. Emniyet tarafından yapılan duyuruyu buradan görebilirsiniz http://sibersuclar.iem.gov.tr/duyurular/15_11_2013_Hackeroperasyonu.html

Şekil 1: Kredi kartıyla alışveriş yapmak (temsili)


Saldırganların bu sitelerdeki güvenlik açıklarından faydalanarak kredi kartı bilgilerinin çalındığı tespit edilmiş.

Yazının konusuyla doğrudan ilgili olmasa da iki önemli noktayı dile getirmeden edemeyeceğim.
Hem sektörün tümünü etkileyecek bir güvensizlik ortamına izin vermemek, hem de mağdurların gerekli tedbirleri alabilmesini sağlamak için bu sitelerin hangileri olduğu acilen açıklanmalıdır.
Bununla da kalmayıp, alışveriş sitelerinde yaşanan güvenlik ihlallerinin adli makamlara ve site kullanıcılarına duyurulmasını mecburi hale getiren bir yasal düzenleme yapılmalıdır.


Alışveriş yaptığınız site hacklenip kredi kartı bilgileriniz çalınırsa yapabileceklerinizi aşağıda özetledim;

  • Durumu bankanıza bildirin
  • Kullandığınız kredi kartını iptal edin
  • Bankamatik kartınızı kullandıysanız bu kartı iptal etmek yeterli olmayabilir, kartın bağlı olduğu hesabı da kapatmak gerekebilir
  • Son birkaç ayın ekstrelerini kontrol edin. Yaptığınızı hatırlamadığınız harcamaları (1 TL olsa bile) inceleyin
  • Önümüzdeki birkaç ayın ekstrelerini benzer şekilde dikkatlice inceleyin

İnternet üzerinden alışveriş yaparken mutlaka sanal kart kullanın, zararınızı sınırlandırmanız mümkün olacaktır.

İnternet üzerinden daha güvenli alışveriş yapmanızı sağlayacak bazı önerileri aşağıdaki bağlantıda bulunan sunumda bulabilirsiniz.

http://www.slideshare.net/AlperBasaran/nternette-gvenli-alveri-iin-neriler


MITRE ATT&CK Gerçek Hayatta Ne İşimize Yarar?

  Rusya kaynaklı siber saldırılar webinarı sırasında üzerinde durduğum önemli bir çalışma vardı. MITRE ATT&CK matrisini ele alıp hangi...