Avustralyalı bir tekstil firmasının
anlattığına göre eposta Rusya’dan gelmiş.
Kendine “Ivan” diyen birinin gönderdiği eposta
“3.500 dolar ödemezseniz birkaç dakika içerisinde sitenize bir DDoS saldırısı
başlatacağım ve siteniz çalışmaz hale gelecek” diyormuş. Firma ödememiş ve
saldırı başlamış. Firmanın sitesi 1 hafta boyunca çalışmaz hale gelmiş,
sonrasında internet servis sağlayıcısı tarafından alınan tedbirler ise
müşterilerin de önemli bir kısmını siteye ulaşamamasına neden olmuş.
Kahraman KOBİ hackerlara karşı (temsili)
İlk bakışta kötü bir macera romanından alınmış
gibi görünse de bu olay yaşanmıştır. Bize uzak gelebilir ama bilgi
sistemlerinin KOBİ’ler düzeyinde giderek daha yaygın halde kullanılması
sonucunda bu firmalar siber saldırganlar için iştah açıcı bir Pazar haline
gelmektedir. İnternet üzerinden satış yapan veya web tabanlı muhasebe sistemi
kullanan KOBİ’lerin karşılaştıkları tehditler her geçen gün artmaktadır.
KOBİ’lerin karşılaştıkları güvenlik
tehditlerini 4 ana başlıkta ele alabiliriz; fiziksel sistemlere yönelik
saldırılar, kimlik bilgileri ve doğrulamaya yönelik saldırılar, hizmet kesme
(Denial of Service) saldırıları, zararlı internet içeriği.
Başlıkları kısaca açıklayacak olursak;
fiziksel sistemlere yönelik saldırılar şirkete ait bir laptopun çalınmasından,
şirket ağına gizlice bir cihaz yerleştirilmesine kadar geniş bir yelpazeyi
kapsamaktadır. Saldırılar fiziksel olarak yapılır ve/veya fiziksel varlıkları
hedef alır. Kimlik bilgilerine yönelik saldırılar ise kullanıcı isimlerinin ve
parolalarının çalınması, şirketin güvensiz parola politikalarına sahip olması
veya gereğinden fazla yetkilendirilmiş kullanıcılar gibi tehditleri kapsar.
Hizmet vermeyi engelleyecek saldırılar için DoS/DDoS (Denial of Service /
Distributed Denial of Service) örneklerinin yanısıra doğal felaketler nedeniyle
hizmet veremez hale gelmeyi de verebiliriz. Son başlık olarak verdiğimiz
zararlı internet içeriği ise sosyal mühendislik aracılığıyla yapılan phishing
saldırılarından zararlı yazılımlara kadar internet üzerinde barınan tehditleri
kapsar.
KOBİ’lerin faaliyetleri internet ortamına
kaymaya devam ettikçe bu şirketleri hedef alacak saldırıların sayısı artmaya
devam edecektir. En basit haliyle; şirketinize gece birinin girip
bilgisayarları çalmasını engellemek için alınan tedbirlerin siber dünyadaki
karşılıklarını hatırlamak ve gerekli önlemleri almak şarttır.
Güvenlik yaklaşımı
Şirketlerin kapılarını aşındıran üretici,
distribütör ve “Bilgi Güvenliği Şirketlerinin” yaratmaya çalıştığı imajın
aksine size anlattıkları o son ürünü veya yazılımı satınalmanız sizi güvenli
hale getirmeyecek. Bilgi güvenliğini sağlayabilecek tek bir cihaz / yazılım ne
yazık ki henüz icat edilmedi. O nedenle farklı saldırıları engelleyecek farklı
önlemler alınması gerekmektedir. Kademeli bir savunma sistemi tasarlanmalı ve
adım adım hayata geçirilmelidir.
Saldırıların ve tehditlerin çok farklı
noktalardan gelebileceğini bildiğimiz gibi güvenliğin de farklı amaçlara hizmet
ettiğini unutmamak gerekir. Bilinen anlamıyla güvenliği amaçları aşağıdadır;
Gizlilik: Şirket bilgilerinin istenmeyen
şahıslarla paylaşılmasını engellemek
Bütünlük: Şirket verilerinin değiştirilmesini
veya silinmesini engellemek
Erişilebilirlik: Şirkete ait sistemlerin
işlevlerini gerçekleştirebilmelerini sağlamak
Doğrulama: Beyan edilen kimliğin doğrulunun
teyidi. Kimlik şahısların olabileceği gibi sistemlere ait kimlikler de bu
kapsamda düşünülmelidir.
Asgari yetki: Uygulamaların ve kullanıcıların
işlevlerini veya görevlerini yerine getirmek için ihtiyaç duydukları asgari
yetkiye sahip olmalarını sağlamak. Fazla yetkiler en basitinden bir bilgisayara
bulaşan bir zararlı yazılımının veya sızan bir saldırganın ağın kalanına
yayılmasını sağlayabilir.
İnkar edilemezlik: Ağ veya sistem üzerindeki
kayıtların kime ait olduğunun inkar edilemez biçimde saklanması.
Bütün bu noktaları bir anda güvene almak tabii
ki mümkün olmayacaktır. Bu nedenle bilgi güvenliğini bir adım olarak değil,
süreç olarak düşünmekte fayda var.
KOBİ’lerin Kamu Kurumları veya büyük şirketler
kadar önemli bütçelere sahip olmamaları bilgi güvenliği sağlamaya engel
değildir. Neyi korumanız gerektiğine karar vermek çoğu zaman hem para hem zaman
tasarrufu sağladığı için iyi planlanmış ve düşük maliyetli bir güvenlik sistemi
etkili olabilmektedir. “İki tür sistem vardır; hacklenenler ve hacklenecek
olanlar” değişi son derece doğrudur; bu nedenle de milyonlar harcanmış bir
sistem her zaman çok güvenli olamamaktadır.
Özetle;
- Saldırganlar KOBİ’leri hedef almaya başlamıştır
- Savunma birden fazla amaca hizmet etmek zorundadır
- Güvenliğin önkoşulu çok para harcamak değildir.
Yukarıdaki 3 nokta KOBİ’ler için bilgi
güvenliğinin temelinde yatan karmaşanın nedenini ortaya koymaktadır. Küresel
ölçekte dev şirketleri dize getiren saldırılar KOBİ’leri hedef almaktadır, iş
yapmak ve para kazanmak için KOBİ’lerin internete ihtiyacı vardır, güvenlik
konusunda az biraz bilgisi olan herkes birşeyler satmaya çalışmaktadır. Pek iç
açıcı bir durum değil elbette ama ümitsizliğe kapılmayın, bilgi güvenliği
alanında faaliyet gösteren birkaç dürüst firma hala var :)
Saldırılara karşı alınabilecek bazı basit
önlemler
Güvenlik yazılımlarını kullanın: Şirketteki
her bilgisayarda anti-virüs olmalıdır
Güncellemeler: Sadece anti-virüs değil,
işletim sistemleri, veri tabanları, muhasebe yazılımları, internet tarayıcısı
eklentileri gibi yazılımlar da güncel tutulmalıdır.
Otomatik hale getirin: güncelleme ve yedek
alma gibi düzenli olarak yapılması gereken işlemleri otomatik hale getirin.
Güçlü parola kullanımını zorunlu hale getirin:
“Redhack”, “YÖK” ve “123456” desem bunun neden önemli olduğunu anlarsınız.
Eğitim: Şirketteki bilgisayar kullanıcılarını
tehditler ve tehlikelere karşı eğitin
Politika: Şirketin bilgi güvenliğine yönelik
bir politika mutlaka oluşturulmalıdır. “Ne? Neden? Nasıl yapılır?” gibi basit
soruları cevaplayacak ve şirketin bilgi güvenliği yatırımlarına da yol
gösterecek bir doküman oluşturulmasında fayda var.
Sosyal medya: Facebook gibi sosyal medya
araçları şirketlere müşterilere yakınlaşma fırsatı verirken saldırganlar için
de bulunmaz fırsatlar yaratmaktadır. Şirketinizin Facebook sayfasını politik
bir mesaj vermek için kullanabilecekleri gibi, duvarınıza koyacakları bir
bağlantı ile sayfanızı ziyaret eden müşterilerinizi zararlı kod içeren bir
sayfaya yönlendirebilirler.
Bu birkaç tedbir ve daha önce kısaca değindiğim güvenlik yaklaşımını benimsemek şirketinizin genel bilgi güvenliği seviyesine bir miktar katkı sağlayacaktır.
Elinize sağlık, takip ettiğim ve okumaktan keyif aldığım nadir Türkçe bloglardan.
ReplyDelete