Mesleki deformasyon olsa gerek bir saldırganın özel olarak hazırlanmış bir oltalama (phishing) maili ile yine özel olarak hazırladığı bir zararlı yazılımı birine gönderip sistemi veya networkü ele geçirmesi beni eskisi kadar heycanlandırmıyor.
Resim 1: Haddinden fazla güvenlik ihlali gören ben (temsili)
Ancak geçtiğimiz günlerde SONY'nin başına gelenler normalde gördüğümüz saldırılardan biraz farklıydı.
Sony'de ne oldu?
24 Ağustos'ta yapılan DDoS saldırısı Kuzey Amerika'daki Play Station Ağını (Play Station Network) hedef aldı ve Play Station 3 ve Play Station 4 kullanıcılarının bu ağa erişimini engelledi.
DDoS Nedir?
Fazlasıyla gündemde olan DDoS saldırıları yapılması en basit ama savunması en zor saldırılardır. DDoS (Distributed Denial of Service) Türkçe'ye Dağıtık Hizmet Dışı Bırakma Saldırısı olarak geçmiştir. Bu saldırıların amacı hedef sistemin kaynaklarını tüketerek kullanıcıların sisteme erişimini engellemektir. Saldırıların hedef aldığı kaynaklar internet bağlantısı (bant genişliği), sistem işlemci kapasitesi ve sistemin hizmet verebileceği oturum sayısı olabilmektedir.
Saldırganlar ile kullanıcıları ayırmak zor olduğu için de bu saldırılara karşı kendimizi korumak uzmanlık ister.
Sony'yi hedef alan bu saldırıda ise NTP (Network Time Protocol) kullanarak saldırının etkisi arttırılmış ve toplam saldırı bant genişliğinin 263 Gbps (saniyede 263 Gigabit) olduğu iddia edilmektedir. SNMP protokolü gibi protokollerin bu tür saldırıların etkisini arttırmak için kullanıldığına bu yazımda kısaca değinmiştim (http://www.alperbasaran.com/2014/05/yalnz-161-yaz-ile-yuzaltmsbir.html), belki de DDoS konusunda daha kapsamlı bir yazı hazırlamanın zamanı gelmiştir.
Sony'de Asıl ne Oldu?
DDoS saldırısının dışında asıl dikkat çekici olay DDoS saldırısını üstlenen çetenin SONY'nin Balkanı John Smedley'i taşıyan uçakta bomba olduğuna dair attıkları Tweet idi.
Resim 2: Lizard Squad grubu tarafından atılan Tweet
Bu Tweet üzerine havadaki uçak en yakındaki havaalanına indirildi ve uçakta bomba araması yapıldı. Uçağın indirilmesi ve bomba araması işlemleri sırasında FBI (bkz. "lanet olası Federaller") da operasyona önemli ölçüde dahil olmuş.
EEeeee?
Eeesi şunlar;
1- Gerçek hayatta bir müdahale ile siber ortamda bir saldırı eşzamanlı olarak yapıldı.
Bunu daha önce ülkeler arasındaki operasyonlarda görmüştük ama özel bir şirketin bu şekilde hedef alındığını ilk defa duyuyoruz.
2- FBI bir siber suç grubunun bomba ihbarını ciddiye alarak uçak indirdi.
FBI Twitter üzerinden yapılan bir hacker grubunun tehdidini bu kadar ciddiye aldığına göre siber ortamda suç işleyen örgütlerin gerçek suç örgütleri ile aralarındaki bağlantıların gözden geçirildiği ve siber saldırıların yanında fiziksel saldırıların da beklenmesi gereken bir döneme girdiğimizin göstergesidir.
Bu grup ve eylemlerini yakından takip etmekte fayda var, güvenlik konusunda öğrenebileceğimiz bazı şeyler var gibi.
No comments:
Post a Comment