Son günlerde bize ulaşan siber şantaj olaylarının sayısında
ciddi bir artış görüyoruz. Senaryo aşağı yukarı aynı; kurban (olayların %90’nından
fazlasında bir erkek) internet veya whatsapp üzerinden bir hanımla yazışmaya
başlıyor. Konu konuyu açıyor ve kısa sürede yazışmalar daha mahrem bir hal
alıyor. Birkaç masum fotoğrafın ardından daha “özel” fotoğraflar paylaşılıyor.
Belki karşılıklı birkaç görüntülü görüşme.
Kurban karşısındakine iyice
güvenmeye başladığında görüşmeler daha açık bir hal alıyor ve nihayet kapan
kapanıyor. Kurban, yeni bulduğu sanal sevgilisiyle özel görüntülerini paylaştığı
anda karşısındakilerin gerçek yüzüyle karşılaşıyor.
Görüntüleri tanıdıklarına
göndermekle tehdit ediliyorlar ve görüntülerin gizliliğine karşı ciddi miktarlarda
paralar isteniyor. Geçen hafta karşılaştığımız bazı olaylarda, şantajcılar
niyetlerinin ciddi olduğunu göstermek için görüntüleri kurbanın bazı
tanıdıklarına gönderdi ve ondan sonra para talep etti.
Bu durum oldukça can sıkıcı.
Sadece mahremiyetin ihlali
değil, sonsuza kadar internette kalabilecek bir şantaj görüntüsünün ortaya
çıkması da kötü. Bu olaylarda verdiğimiz danışmanlık hizmetinde ne yazık ki
sadece kurbanın ve itibarının görebileceği hasarı azaltabiliyoruz ancak kimseyi
tamamen kurtarmamız mümkün olmuyor.
“Sextortion” olarak bilinen bu şantaj yöntemi 1 yıldır
ülkemizde pek çok kişiyi hedef aldı. Tam sayıyı bilmek mümkün olmasa bile, bize
başvuranların sayısına bakarak bu sayının binlerde, belki on binlerde olduğunu
söyleyebiliriz. Dünya çapında yayılan bu siber şantaj dalgasının ardında kimi
zaman uluslararası çalışan şebekeler, kimi zaman da ergenler çıkabiliyor.
Konunun hassas yapısı nedeniyle çoğu kurban adli makamlara başvurmaktan
kaçınıyor. Uluslararası örgütler kurbanlarının ödemelerini Fildişi sahili veya
Nijerya gibi ülkelere göndermelerini talep edebiliyor. Talep edilen paralar
2.000 Euro ile 50.000 euro arasında olabiliyor.
Sextortion ve siber şantaj nasıl yapılıyor?
Birçok olayda kurbanın karşısında hiçbir zaman karşı cinsten
gerçek bir insan olmuyor. Hacker forumlarında, bu işe uygun olarak hazırlanmış
fotoğraf ve video setleri satılıyor. Tek bir kadına ait yüzlerce görüntüden
oluşan bu setler sayesinde suçlular yazıştıkları kişiye işte, evde, arkadaşlarıyla
tatilde, banyoda veya daha özel durumlarda çekilmiş fotoğraflarını gönderebiliyor.
Böylece kurban yazıştığı kişinin günlük hayatından da öğeler görüp bunun gerçek
bir kişi olduğuna daha kolay ikna oluyor.
Bu setleri kullanan bazı dolandırıcılar ise işi şantaj
boyutuna götürmeden, sadece maddi yardım isteyebiliyor. Böylece konu şantaj
değil, basit bir dolandırıcılık olarak kalabiliyor.
Deepweb’de satılan setlerin ilanları “936 fotoğraf, 40
video, 1 saatlik videochat, sarışın” veya “700 fotoğraf, 3 saat videochat, aynı
kadın sarışın ve kumral boyalı saçlar” gibi başlıklarla yayınlanıyor. Snapchat
ve Tinder gibi sosyal medya platformlarına özel olarak hazırlanmış setlerin olması
bunların da kurban aramak için yaygın olarak kullanılan yerler olduğuna işaret
ediyor. Setlerin bazılarının ücretsiz dağıtılıyor olması ise suçluların bu işe girmelerini
daha da kolaylaştırıyor.
Setlerle birlikte video görüntülerini inandırıcı
biçimde Skype görüşmesi sırasında yayımlayacak yazılımlar da dağıtılıyor. Böylece
siber şantaj için ihtiyaç duyulacak bütün kaynaklara ücretsiz ulaşmak da mümkün
oluyor. İnternette siber şantaj için hazırlanan araçların nasıl
kullanılacağını, kurbanların telefon ve e-posta adreslerinin nasıl
bulunabileceğini ve kurban seçerken nelere dikkat edilmesi gerektiğini de
anlatan yüzlerce video mevcut.
Mobil uygulamaları sanal sistemler üzerine kuran
şantajcılar tek bir bilgisayar üzerinden aynı anda onlarca kurbanla görüşebiliyor.
Forumlarda bulunan “siber şantajla ayda binlerce dolar kazanın” türü ilanların
sayısının artmasından da anlaşılabileceği gibi, siber şantaj bazı kişiler için
ciddi bir kazanç kapısı olarak görülüyor ve kolay yoldan para kazanmak isteyen
herhangi birisinin de yapabileceği hale getirilmiş. Aşağıdaki ekran görüntüsü
bu araçların ve videoların bir araya getirilerek nasıl siber şantaj
yapılacağını anlatan bir videodan.
Sol taraf şantajcının bilgisayarında oynayan video, sağ
tarafta ise kurbanın görüntülü görüşme programında göreceği hali. Sol taraftaki
ekranda hazır bulunan “el salla”, “öpücük gönder”, “göbeğini aç” benzeri komutları
görebilirsiniz. Bunlara tıklamak ilgili hareketin görüntülü görüşmeye dahil
edilmesini, böylece kurban ile daha interaktif ve gerçekçi bir sohbet
yürütülmesini sağlıyor.
Facebook, Twitter, Whatsapp gibi bir mesajlaşma platformunda
kurbanın ilgisini çeken şantajcılar daha sonra Skype benzeri bir platform
üzerinden görüntülü görüşmek istiyorlar. Ellerindeki hazır görüntülü görüşme
kayıtlarını belirli sırada oynatarak kurbanı o anda biriyle konuştuğuna ikna
ettikten sonra konuyu daha mahrem paylaşımlara getiriyorlar. Tuzağa düşmek
üzerinden habersiz olan kurban şantaj için kullanılabilecek bir görüntü verdiğinde
bu kayıt altına alınıyor ve görüşme sonlandırılıyor. Hemen ardından da para
talebi geliyor.
Görüşmeler başladığı andan itibaren kurbanları hakkında sosyal
medya üzerinden ciddi araştırma yürüten suçlular bu sayede kurbanın iş
arkadaşlarını ve ailesini tespit ediyor. Böylece kurban parayı ödemek veya
bütün çevresine rezil olmak, belki de eşinden ayrılmak gibi iki seçenekle karşı
karşıya kalıyor.
Ne yaparsanız yapın ama sakın ödeme yapmayın
Bir kez ödeme yapıldıktan sonra şantajcılar kurbanı “ödeme
yaptı” olarak belirliyor ve ilerleyen zamanlarda tekrar para talep ediyorlar.
Dijital görüntüleri tamamen yok edip etmediklerini bilmenin bir yolu olmadığı
için de ilk ödeme yapılırken verilen taahhütlerin hiçbirinin aslında önemi yok.
Uluslararası çalışan çetelerin izlerini sürmek ve bunları
tespit etmek bazen mümkün olabiliyor. Dikkatsiz davranan bir grupla karşı
karşıya olunun durumlarda az da olsa grubun kullandığı bilgisayarlara sızarak
görüntüleri tamamen silmek mümkün olabiliyor.
Siz yine de tedbiri elden bırakmayın. Ne kadar canlı
görünürse görünsün, sadece bir video kaydı ile sohbet ediyor olabilirsiniz.
No comments:
Post a Comment