Söz konusu kişisel verilerimiz olduğu zaman topumun büyük
çoğunluğu ne yazık ki düşündüğümüz kadar hassas davranmıyor. Son moda uygulama
FaceApp de bunun için güzel bir sınav oldu. Tanımadığımız bir Rus firmasına 150
milyondan fazla kişisel fotoğraf ve veri gönderildi. Kişisel olarak çok eğlenceli
gelmedi. Yaşlanmış halimi görmeyi çok da merak etmiyorum sanırım.
FaceApp ne yapıyor?
Yapay zeka kullanarak fotoğrafları değiştiriyor. Acun
Ilıcalı’dan Ajda Pekkan’a (pardon, Ajda’nınki normal fotoğrafıymış), bir sürü
ünlü ve ünsüzün yaşlı hallerini gördük. Uygulamayı kullananların büyük
çoğunluğunun gizlilik ve kullanım şartlarını okumadığından eminim. Gelin buna
bir bakalım.
FaceApp hangi verilerinizi topluyor?
“Bize gönderdiğiniz bütün verileri” diye başlıyor gizlilik sözleşmesi.
Yüklediğiniz veya telefonunuz üzerinden elde ettikleri bütün verileri hem
kendileri kullanıyor hem de üçüncü taraflara veriyor. FaceApp aynı zamanda tarayıcı kayıtlarınızı da
topladığını belirtiyor, bu bilgiler içerisinde ziyaret edilen sayfalar ve tıklanan
bağlantılar gibi bilgiler de FaceApp tarafından toplanıyormuş.
FaceApp, toplandığı verileri (yüklediğiniz fotoğraflar, fotoğraflarla
birlikte mevcut olan metadata verileri, tarayıcı kayıtlarınız ve kullandığınız
cihaza ait veriler) üçüncü taraflara kiralayabileceğini veya satabileceğini de açıkça
belirtmiş. Bu arada, uygulamayı kullanarak verilerinizin sahipliğini ve
kullanım hakkını süresiz (bkz. Sonsuza kadar) FaceApp’e vermiş oluyorsunuz. Kısaca,
bundan 3 veya 5 yıl sonra cinsel sorunlarla ilgili bir makalenin veya bir
sohbet hattının yüzü olarak kendinizi görürseniz şaşırmayın.
FaceApp’in başarısı pek çok benzerinin ortaya çıkmasına
neden olmuş. Aslına bakarsanız FaceApp art niyetli bir uygulama değil. Kullanım
sözleşmesinde açıkça yazdıkları dışında bir şey yapmıyor ve sadece yüklediğiniz
fotoğrafın tüm telif ve kullanım haklarını sonsuza kadar alıyor. Benzer şeyler
yapmayı vaad eden (sizi yaşlı, genç, uzun saçlı, sakallı, vb. gösteren) bazı
uygulamaların bir kez fotoğraflarınıza erişim hakkı elde ettikten sonra bütün
fotoğraflarınızı aldığını görüyoruz.
FaceApp’le ilgili gündeme gelen çekincelerin kaynağı
tanınmayan bir Rus firmasında olmasından ileri geliyor olabilir. Bu da ister
istemez iki yüzlülük yapıp yapmadığımız sorusunu gündeme getiriyor.
Daha eski bir uygulama olan Instagram’ın kullanım
politikalarına bakalım mı?
Instagram tarafından toplanan veriler: “Sağladığınız
bilgiler ve içerikler. Bir hesap açmanız, içerik oluşturmanız veya paylaşmanız
ve başkalarıyla mesajlaşmanız ya da iletişim kurmanız dahil olmak üzere,
Ürünlerimizi kullanmanız sırasında sağladığınız içerikleri, mesajları ve diğer
bilgileri toplamaktayız. Bir fotoğrafın çekildiği konum veya bir dosyanın
oluşturulduğu tarih gibi, sağladığınız içerikteki veya içerik hakkındaki
bilgiler (meta veriler gibi) buna dahil olabilir.” Bu yeterince kötü değilse,
ek olarak alınanlara bakalım: “En çok iletişim kurduğunuz kişiler veya üyesi
olduğunuz gruplar gibi, iletişime geçtiğiniz kişiler, Sayfalar, hesaplar, konu
etiketleri veya üyesi olduğunuz gruplar hakkında ve bu kişi ya da gruplarla
Ürünlerimiz aracılığıyla nasıl etkileşimde bulunduğunuz hakkında bilgi
toplamaktayız. Buna ek olarak, bir cihazdan (ör. bir adres defteri, çağrı kayıtları,
SMS kaydı geçmişi) yüklemeyi, senkronize etmeyi veya aktarmayı seçtiğiniz kişi
bilgilerini de toplamakta” SMS kaytları mı? Çağrı kayıtları mı?
Instagram’ın sadece fotoğraflarınızı, Instagram üzerinden
mesajlaştığınız kişileri değil, telefonla görüştüğünüz kişileri ve size gelen
SMS’leri de topluyor. Instagram’la ilgili canınızı biraz daha sıkmak isterseniz
kullanım politikasına https://help.instagram.com/155833707900388
adresinden ulaşabilirsiniz.
FaceApp, Instagram ve diğerlerine karşı ne yapacağız?
Kullanmayacağız. Özellikle kişisel verileriniz veya mahremiyetiniz konusunda bir
hassasiyetiniz varsa bu uygulamaları kullanmaktan kaçının. Uygulamaları
kullanmaya başladığınız andan itibaren yapacağınız ayar değişiklikleri vicdanınızı
rahatlatmaktan öteye gidemiyor ne yazık ki. Fotoğraf veya veri bir kez
yüklendikten sonra bunların sahipliği ve kullanım hakları süresiz olarak karşı
tarafa geçiyor.
Fotoğrafların bir kez internete düştükten sonra mahremiyetinizi
sonsuza kadar kaybedebileceğinizi hatırlamakta fayda var. Örneğin dün Hürriyet
gazetesinde yayımlanan bir haberde, aşağıda görebileceğiniz gibi tarafların hem
isimleri hem de yüzleri gizlenmiş.
Kısaca, internetin unutmayacağını bilip neyi ne kadar paylaşmamız gerektiğine kendimiz karar vermeliyiz.
No comments:
Post a Comment